11 Mart 2012 Pazar

Eski Dostlar


2 Eylül 2024

           Hava cok sıcaktı biraz serinlemek icin dolaptan meyve suyunu aldım buz gibiydi bardaga doldurdugum gibi serinligini hissetmiştim bardagı elime alır almaz...
          Tv karşısına gectim ve rastgele bir kanal actım soğuk meyve suyumu yudumlarken bir taraftanda kanalları zaplıyordum, öglen vakti oldugundan neredeyse hicbir şey yoktu adam akıllı izleyecek kimi kanallar müzik kimi kanallar magazin başkada bişey yoktu değişik birşeyler izlemek istiyordum trt 2 de yayınlanan bir program gözüme carptı (oldum olası trt kanallarını sevmem) eskilerden tipler vardı ekranda konuştukları konuda aslında cok klasik bir konudu "ahh eskiler, vah eskiler" diyorlardı adı üstünde iste eskiler bırakında eskide kalsın herşeyin aynısı gibi olmasını beklemek doğru degildi hayatı durdurmak mümkün değildi o halde hayata yetişmeye calışmak bu yolda ugraş vermek daha doğru olmazmıydı şartmıydı yani eskileri ısrarla istemek onları tekrar yaşamak halbuki hayat akıp giderken her defansında yeni yeni maceralar yeni yeni heycanlar yeni yeni olaylar getiriyordu beraberinde güzel olanda bu değilmiydi evet kabul her yeni gelen seyler bizi mutlu etmeyebilirdi ama yinede bunu yaşıyarak görmek bundan sonra başımıza geldiginde ben bunu yaşamıştım diyerek ona göre davranabilmek doğru olan bu değilmiydi ama programdaki o eski tipler ısrarla eski günlerinden bahsediyor tekrar öyle olması icin herşeylerini verebileceklerini söylüyorlardı...

        Eskiler onlar birşeyler anlatıyor bir taraftanda kanalda eskilerden görüntüler yayınlanıyordu hic sevmeme ragmen biraz izleyeyim dedim yayınlanan görüntülerin coğu tanıdık geliyordu aaa ben bunu hatırlıyorum, vay anasını bee o kadar uzun zaman gecdimi falan filan diye kendi kendime konuşmaya başladım bir an icin gecmişe gitmiş gibi hissettim kendimi ne kadarda güzel günlermiş gercekten demekten kendimi alıkoyamadım gecmişte zor zamanlar gecirmiş hayatın silesinden cok fena tokat yemiş ve bugünüme gelmiştim herşeye ragmen hatırladıkca gözüm yaşarmaya başlayacak gibi oluyordu ahhh kimbilir cok sevdigim arkadaşlarım şimdi nerededirler diyerek duygulandım...

Suan 36 yaşındayım yani hayatın tam ortasında iyi kötü güzel cirkin bir cok şeyi arkamda bırakarak geldim bugüne tv karşısında sıcakdan bunalmış bir sekilde soğuk meyve suyumu icerken cektigim ahh arkadaşlarım nerde simdi sözleri kulagımda cınlamaya başladı nerdeydiler kimbilir icime bir dert gibi oturdu bu nerdeler acaba? acaba? en son bıraktıklarım gibi bulabilirmiydim onları yüzüme durduk yere bir tebessüm kondu belki dedim kendi kendime belki bulabilirim haa neden olmasın ki... Aklıma gelmesi bile beni mutlu etti bulabilirmiydim acaba gercekten yıllardır görüşemedigim yüzlerini göremedigim seslerini duyamadığım arkadaşlarımı pek tabi bulabilirdim soğuk meyve suyunu ictikten sonra epey rahatlamış olacaktım ki birden keyfim yerine geldi ayaga kaltım eski arkadaşlardan kalan birşeyler var mı acaba diyerek evin altını üstüne getirdim cokta olmasada 2006-2009 yılları arasında arkadaşlarla cektirdigimiz resimleri bulabildim bereket bunları bilgisayara kaydetmiş daha sonrada ileride bakarım die cd cekmiştim onları ilk gördügümde kalbim yerinden fırlayacak gibi olmuştu birden bir heycana kapıldım o an o resimleri cektigimiz zamana kaydı gözlerim aglayacak gibi oldum ne güzel günlermiş yarabbi dedim bütün resimlere uzun uzun baktım ahh dedim neredesiniz simdi...

Ali,Tolga,Mustafa,Erbil ... ve daha niceleriyle cektigimiz resimlere baktım acaba onları simdi görsem tanıyabilirmiyim dedim tanırdım tabi neden tanımayayım Aliş biraz tombul hafif sarışın beyaz tenlidir belki halen, Tolga eğer vucut calışmışsa öndeki hafif göbegiyle cokta uzun olmayan boyuyla atlatik vucutlu olurdu herhalde, Mustafa kesin evlenmiş coluk cocuğa karışmıştır hafif göbeği cıkmış eskisi gibi bakımına düşkün ama yılların verdigi onca tahribatla bıkkın bir şekilde olacaktır simdi, Erbil ise kesin zorla bir kızla istemiyerekde olsa evlenmiştir :) erbil diğerlerine göre biraz daha iyi duruyordur herhalde en son gözümün önüne gelen fizigi onun şimdilerde daha iyi oldugunu zannediyorum ahhh yaa digerleri kimbilir digerleri nerdedirler evlenip coluğa cocuga kavuşmuşlarmıdır, nerde ne iş yapıyorlardır kimbilir....

            Artık kendimi daha iyi tanıyordum gecmişte kabul etmedigim ancak suan kabul etmek zorunda oldugum duygusallık konusu evet gercekten ben cok duygusal bir insamdım eski resimlere bakmak olanı biteni az cok hatırlamak beni aglatmaya yetmişti hatta artmıştı :) hüngür hüngür aglayasım geliyordu ne güzel günlermiş onlarla yaşadığım zamanlar hic bitmesini istemezmişim meğer diyip diyip aglamak bana göre bişey değildi ama kendimi tutamıyordum ...

Ve en sonunda karar verdim gidip sorup soruşturacam bulurum herhalde hepsini olmasada en azıyla bir kacını....



5 Eylül 2024

        Aradan 3 gün gecti bu sürede işlerimi yoluna koyup Ceyhan'a doğru yol almaya başladım eğer arkadaşlarımı görebilirsem kesin hepside değişmişlerdir acaba nasıl olmuşlardır kafamdan hayal ediyorum ama gercekte nasıl olduklarınıda cok merak ediyordum... Ceyhan'a varışım 6 saat sürdü malum hızlı tren olayı baya gelişmişti saatte 300 km hızla istanbul'dan ceyhana gelmek sadece 6 saatimizi almıştı oda yolda  bazı istasyonlarda beklememize ragmen treni özellikle secmiştim bu bana eskilerden bir kac anımı hatırlatıyordu her şey nede cok değişmişti... Ceyhana ilk geldigimde cok sasırmıştım sanki biri herşeyin yerini değiştirmişti bu kadar değişebileceğini hic tahmin bile etmiyordum muhteşem dizayn edilmiş BTC nin gelişmesiyle ona baglı olarak bir cok enerji sektörü gelmiş Ceyhan gercekten de Bırakın Türkiyenin enerji üssü olmasını resmen Dünyanın enerji üssü olmuştu ilk gün hayretler icerisinde ceyhanı gezdim, gezilip görülecek onca yer vardı ki ceyhana niye geldigimi dahi unuttum, Neyseki bir otelde oda tutup güzel bir uyku cektikten sonra yüzümdeki şaşkınlığı bir tarafa bırakıp arkadaşlarımı aramaya koyuldum ilk gittigim yer ali gilin evi oldu bazı şeyler aynıydı ama orda da cok büyük değişiklikler vardı kapıyı hafif yaşlıca bir kadın actı görür görmez alinin annesi hatice anne olduğunu tanımıştım ama galiba o beni tanımamıştı...

-- Buyrun kime bakmıştınız?
- Tanımadın mı ana benim?
-- Vallaha tanıyamadım?
- İsmail ben ana?
-- İsmail mi?
- Hala tanıyamadım mı ya ana benim ismail alişin arkadaşı?

Onunda yüzünde bir saskınlık oluşmuştu bir an tanıyamayacak diye cok korkmuştum eee az değil onu en son 2009 yılında falan görmüştüm aradan 15 yıl gecmişti pat die tanımasını beklemek doğru olmazdı ama alişin arkadaşı ismail diyince birden yüzüne güldü

-- İsmail senmisin kuzum?

        Benim annem dedim sükürler olsun tanımıştı nasıl oldugunu falan filan sorup konuşuyorduk bana cok değiştimi söylemeseydim hayatta tanıyamayacağını söylüyordu dile kolay 15 sene gecmiş aradan anlatacak konuşacak o kadar cok sey vardı ki nerden başlayacağımızı bilmiyorduk ki konu döndü dolaştı aliye kadar geldi ali nerde ana dedim İngilterede oglum dedi way anasını sonunda ingiltereye ablasının yanına gitmişti eee orda ne yapıor dedim evlendi ellerinden öper 2 tanede cocugu var dedi vay anasını cok sasırmıştım ama cokta mutlu olmuştum bizim ali evlenmişte coluk cocuğada karışmış hey gidi yıllar hey zaman nede cabuk gecmiş ama değişmeyen tek sey hatce ananın gülümsemesiydi hala yüzünden gülümsemeyi eksik etmemeyi başarmıştı 1-2 saat konuştuktan sonra kalkim dedim oturup öglen yemeği icin beklmeme mi istedi cok tşk ettim diger arkadaşlara bakim dedim mustafadan haberi olup olmadığını sordum onunda evlendigini malatya ya gittigini söyledi hic sasırmamıştım mustafanın evlendigine coluk cocuga karıştığına adım gibi emindim zaten tolgaladan erbilden haberin var mı ana dedim wolla kuzum onlardan haberim yok tolga en son denizci diye hatırlıyorum erbil kimbilir nerdedir dedi ellerinden öpüp yanından ayrıldım eskiden arkadaşlar gezdigimiz, oturdugumuz yerlere gidip baktım mekanlar az cok  değişmişti bizim yerimize başkaları oturuyor başkaları sohbet ediyor başkaları sakalaşıyorlardı gözümün önüne geldi de bir anda duygulamşıtım ne yani kimse yok muydu ceyhanda eski arkadaşlarımdan biraz daha dolaşıp bir kac kişiye sorup soruşturduktan sonra duydum ki tolga gardaşım gemide calışırken Danimarkada  ki limanda cok hoş bir kıza kaptırmış gönlünü ve onunla evlenip danimarkaya yerleşmişti ali gibi o da yurt dışında kalmış bir daha ceyhana gelmemişlerdi hatce ananın söyledigi gibi mustafa malatya ya gitmişti bereket o cokta uzakta değil deyip kaltım trenle malatya ya gittim eskiler hayel mayel gözümün önüne geliyordu yine başlamıştım hey gidi yıllar heyy demeye yolculuk kısa sürdü cünkü o zamanki gibi trenler yoktu artık bunlar resmen ucak gibilerdi amacım mustafaya süpriz yapmaktı doğansehirde indigim gibi yolları hatırladğım kadarıyla mustafanın nenesigilin evine doğru gitmeye başladım yolda da bir kac kişiye sorduysamda bulamadım cünkü mustafagilde taşınmıştı malatyadan başka bir yere gitmişti  yaklaşık 4 yıl önce taşınmışlar keske dedim kendi kendime keske daha önceden gelseydim de görseydim diye onlarda istanbula taşınmışlar ama neresine taşındıklarını ögrenmek kısmet olmadı yine ilk trene binip döndüm ceyhana bir umut erbili bulmayı dediysemde nafile erbilden hicbir iz kalmamıştı ceyhanda ne ettiysem bulamadım bir haber alamadım erbildem ve üzelerekte olsa anladım tıpkı ceyhan gibi herşeyin değiştigini gezilip görülecek onca yerler vardı ama bunlar eski dostlarım yanımda olmadıktan sonra boş oldugunu heryer bana arkadaşlarımla gecirdigim zamanı hatırlatıyordu daha fazla dayanamadım ve tekrar istanbula döndüm tıpkı zamanında herşeyi geride bırakarak gittigim gibi ama bu sefer biraz üzgün bir sekilde neleri yaşamıştım burada neleri görmüştüm artık hepsi birer anı olarak kalmıştı bende değişmeyen tek kişi bendim galiba ne evlenmiş nede coluk cocuga karışmıştım biraz fizigim değişmişti sadece o kadarcık bir umut arkadaşlarımı tekrar görmek istesemde görememenin verdigi keyifsizlik vardı üstümde belki belki başka bir zamana diyerek yine oturdum tv karşına elimde yine soguk bir bardak meyve suyu geride bıratığım arkadaşları düşünerek...

1 yorum:

  1. sanırım fazla film izlemeye başlamışsin :-):-)

    YanıtlaSil

Yorum yaparken lütfen küfür ve hakaretlerden uzak duralım :)